40. Bölüm | Aşiret Devlet Suriye’den Modern Suriye’ye Geçiş

20 Ekim 1986’da El Al uçağıyla ilgili İngiltere’de yaşananların Mossad ve Batı istihbarat örgütlerinin işbirliğiyle Suriye’ye hazırlanan bir komploydu. Amaç Suriye’yi teröre destek vermek ile suçlayıp uluslararası askeri müdahale zemini hazırlamaktı. İsrail uçağını düşürmeye teşebbüs askeri müdahale için yeterli olmasa da askeri müdahaleye giden yolun başlangıcı olabilirdi.

Emperyalizm; Lübnan’da İsrail işgal kuvvetlerine karşı direniş baskılarını hafifletecek bir arayış içindeydi; görünmeyen bir el birilerini harekete geçirdi ve Emel hareketi ile Sabra ve Şatila katliamından arta kalan Filistinliler arasında bütün gözlerin Filistin mülteci kamplarına odaklanmasını sağlayacak şiddetli çatışmalar başlayacak ardından Emel hareketi Filistin mülteci kaplarını kuşatma altına alacaktı.

Bu durum Lübnan ulusal direniş cephesine katkı veren Filistin solunu etkiliyor, İsrail’e karşı verilen mücadeleye katılımlarını azaltıyordu. İsrail; Emel hareketi ile Filistinliler arasındaki çatışmalardan memnundu ve kendisine dönük direniş eylemlerinin duracağını tahmin ediyordu ama sahada Hizbullah vardı ve daha önce Lübnan direnişinin İsrail işgal kuvvetlerine karşı denenmemiş bir eylemi yapacak ve başarılı olacaktı.
Tarih 17 Şubat 1986 Hizbullah İsrail’in inşa etmiş olduğu güvenlik kuşağını geçecek; ‘Beyt Yahun’ beldesinin yakınında kurduğu pusuya bir İsrail askeri aracını düşürecek iki İsrail askerini esir alacaktı araçta olan iki Güney Lübnan ordusu milisini de öldürecekti.

Eylem sadece İsrail’i değil Batının tümünü şoke etmişti; Hizbullah; İsrail’in güvenlik kuşağı olarak ilan ettiği ve tüm askeri gücü ve teknolojik olanaklarıyla denetlediği bölgeye girecek ve iki İsrail askerini esir alacak bilinmeyen bir noktaya götürecekti. Siyonist anlayışa göre esir aldığı askerleri Öldürmüş olsaydı daha makbul olacaktı; ölüm acısı çekilir unutulurdu ama bunlar esirdi ve esaretleri İsrail devleti aleyhine kendi içinde kamuoyu oluşturabilirdi.
Bu eylem sonucu oluşan genel kanı; Suriye olmadan bu tür eylemler yapılamazdı ama buna rağmen Suriye’ye savaş açmak bir meseleydi çünkü Sovyetler Birliği ile dostluk ve iş birliği anlaşması vardı ve Sovyetler Birliğinin Suriye’ye yapacağı savaş katkısı hesap edilemiyordu.

Emperyalizmin elinin altında her zaman Allah adına cinayet işleyecek ve Suriye’yi rahatsız edebilecek müslüman kardeşler örgütünün dindarları vardı ve o, müslüman(!) dindarları Suriyeli müslümanların kanını dökmek için devreye girebilirdi ve sonuçta öyle oldu. Tarih 16 Nisan 1986: Tartus ile Şam dâhil beş ayrı şehirde şiddetli patlamalar yaşandı. Sonuç: 148 ölü 149 yaralı idi.
Suriye; patlamaların Irak’ın desteğiyle Müslüman kardeşler tarafından yapıldığını ve yavaş yavaş bir savaşın içine çekildiğini biliyordu. Suriye toprakları üzerinde yaşanacak bir savaşın iç savaşı tetikleyebileceğini de tahmin ediyor böyle bir savaşın yaşanmaması için bütün imkânlarını kullanıyordu ama karşısında, olağanüstü askeri ve ekonomik güç olan emperyalizm vardı ve bölge ülkelerinin çoğu o gücün işbirlikçisi idi.

Devam edecek…